Her telden çalan blog

Pazar günü yine bir kahvaltıya davetliydim, ancak bu her zamankinden biraz daha farklı bir içeriğe sahipti. Bloglardan yaklaşık 30 kişi, web sitesinden sonra kurumsal bir blog açma isteğinde olan Carte d'Or'un davetlisi olarak kahvaltıda buluştuk. Daha önce buna benzer buluşmaları içim giderek okumuş, "ah o buluşmada ben de olsaydım, blogger denizinde yol alsaydım" derken, hiç beklemediğim bir anda böyle bir davet almak beni hem şaşırtı, hem de çok sevindirdi. Kahvaltıya giderken kafamdaki "acaba?" sorularının adımlarımı yavaşlattığı, dönüşte ise hatırladıkça dudağımın kenarına tebessüm kondurduğu çok neşeli bir kahvaltı oldu.

Evinde ne piştiğini ve yemek takımlarının ne renk olduğunu bildiğimiz, ancak daha önce tanışmadığımız, yüzünü ve sesini duymadığımız pek çok blogcu ile tanışma fırsatım oldu. Bloglarının isimlerini bilmeden sakince yanyana oturduğumuz ve kim olduğunu öğrenebilmek için çaktırmadan yaka kartlarını okumaya çalıştığımız kişilerin, aslında hergün birbirimize yorum bıraktığımız kişiler olduğunu keşfettiğimizdeki hallerimiz görülmeye değerdi bence :) Özellikle Seda, Aslı ve Gökçe'yi daha yakından tanıdığım için çok mutluyum.

Kahvaltıyı, "yedik, yedik, durmadan yedik diye yazacağım" diyerek özetleyen Sevgili Seda'nın da dediği gibi gerçekten durmadan yedik :) Bu fotoğraf aldığım kahvaltı tabağımdı.


Bu iki fotoğraf ise alamadıklarım, daha doğrusu gözümüzün doymadığı, ancak midemizin artık yeter dediği diğer kahvaltılıklar.

Carte d'Or'un marka müdürü Canan Barut Hanım'ın dediği gibi "bir dondurmacıya davetli olduğumuz için" kahvaltıdan sonra dondurmaların biri geldi biri gitti. Bu en çok sevdiğim, armut tatlısı ile sunulan kaymaklı dondurma.

Giderek tadım miktarının mecburen azaldığı, ancak çilek ile daha leziz olmuş vanilyalı dondurma.

İçerisine taze nanenin (sanırım) de katıldığı çikolatalı milkshake tarzı, farklı bir lezzet kazanmış içecek. Vallahi hepsini yemedik, bundan da ancak tadabildik desem yeridir :)

Keşke herkes ile birebir tanışsaydım, bloglarının adını tam olarak alabilseydim ve beraberce bir fotoğraf karesinde buluşabilseydik. Böyle güzel bir günün tek eksiği buydu sanırım. Katılımda bulunan arkadaşları aklımda kaldığı kadarı ile yazmaya çalışayım, hatta yazmadıklarım beni ikaz ederlerse ne kadar memnun olurum.

Seda'nın Günlüğü
Aslı'nın Mutfağı
Kakaolu Pasta
İlker'in Mutfağı
Boncuk Mutfakta
Hünerli Bayanlar
Devletşah
Mutfak Sırları
Lezzet Yolculuğu
Eyvah Yemek Yandı Ocak Battı
Burçin'in Denemeleri
Nur'un Kakao Bulutları
Yasemin Mutfakta
Klubem
Mutfak Atölyem
Marketallica
Uğur Özmen
Yeliz Öz

Son olarak da, Carte d'Or'un marka müdürü Sayın Canan Barut, Sevgili Aylin Türkşen Aysel ve gerçekten çok candan olan çalışanları kimliğinde, bizleri en iyi şekilde ağırlayan Carte d'Or'a böyle güzel bir gün için teşekkür etmek istiyorum. (Ve ayrıca Sevgili Aylin Hanım; kuzinede kızarmış ekmek kokusunu sabırsızlıkla beklediğimi de hemen belirteyim :)