Fark Etmeli İnsan

(Kuzenimden gelen e-maili sizlerle paylaşmak istedim. Kavganın, hırsın ve korkunun kol gezdiği bir zamanda aslında ne büyük yanlışlar içerisinde yaşadığımızı yüzümüze çarpıyor.)



Farkı fark etmeli, fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen... Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli. Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metrekarelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli. Şu çok geniş görünen dünyanın, ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu fark etmeli. Henüz bebekken "Dünya benim!" dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu, ölürken de aynı avuçların "Herşeyi bırakıp gidiyorum işte!" dercesine apaçık kaldığını fark etmeli. Ve kefenin cebi olmadığını fark etmeli. Baskın yeteneğini fark etmeli sonra. Azrailin her an süpriz yapabileceğini, nasıl yaşarsa öyle öleceğini fark etmeli insan. Hayvanların yolda, kaldırımda, çöplükte ama kendisinin güzel hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini fark etmeli. Yaratılmışların en güzeli olduğunu fark etmeli ve ona göre yaşamalı. Gülün hemen dibindeki dikenin hemen yanı başındaki gülü fark etmeli. Evinde kedi, köpek beslediği halde çocuk sahibi olmaktan korkmanın mantıksızlığını fark etmeli. Eşine “seni çok seviyorum!” demenin mutluluk yolundaki müthiş gücünü fark etmeli. Dolabında asılı 25 gömleğinin sadece üçünü giydiğini ama arka sokaktaki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç olduğunu fark etmeli. Zenginliğin ve bereketin sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli. Annesinden doğarken tertemiz teslim aldığı gırtlağını ve aşırı beslenme yüzünden sarkan göbeğini fark etmeli, fark etmeliyiz çok geç olmadan.....



Ömür dediğin üç gündür, dün geldi geçti, yarın meçhuldür...



O halde ömür dediğin bir gündür, o da bugündür...



Can Yücel



You can leave a response, or trackback from your own site.

0 Response to "Fark Etmeli İnsan"

Yorum Gönder