Yeni Bir Ebe-Sobe


Ebe-sobe oyunlarını seviyorum, kişiyi daha iyi tanımamızı sağlıyor. Sobelenmeyi ise daha çok seviyorum, hiç tanışmadığım, yüzyüze görüşmediğim kişilerin beni tanımak istemesi, yada şöyle söyleyeyim; bir sürü blog sahibi arasından blogumu hatırlaması hoşuma gidiyor. Beni sobeleyen Sevgili Derya'ya da bu yüzden çok teşekkür ediyorum. Bu sobenin adı "Evde nefret edilesi durumlar!", şöyle bir düşüneyim bakalım neden nefret ediyoruuumm :)

- Her sabah derleyip topladığım evin gece yatarken savaş alanı gibi olmasından,
- Akşam ne yemek yapacağıma dair hiçbir fikrimin olmamasından,
- "Yarım saate kadar sizdeyiz evde misiniz?" diye gelerek iki ayağımı bir papuca giydiren davetsiz misafirden,
- Aslı'nın lego ve yap-boz parçalarını göğüs hizasından yere boca etmesinden,
- Reçelin taşmasından,
- Sabah evden çıkarken hala yapacağım bir dolu ev işinin arkamdan ağlamasından,
- Ü-t-ü-l-e-n-e-c-e-k-l-e-r-d-e-n
- Misafir gittikten sonra 3 saat süren ortalık toparlamaktan,
- Ayakkabı ile kapı eşiğine basılmasından,
- Üst kat komşumun son raddede dinlediği İbrahim Tatlıses şarkılarından,
- Bilgisayarın başına oturduğum anda kızların dibimde bitmelerinden,
- Eşimin geceleri oynadığı Counter Strike oyunundan gelen silah ve savaş seslerinden,
- Tam "artık işim bitti oturayım" dediğimde "hadi bir çay demle de içelim" denmesinden,
- Artık yatmaya hazırlandığımda Sena'nın "anne yarına yetişecek ödevim vardıııı" demesinden,
- Geç vakit edilen telefonlardan,
- Yüksek sesle televizyon dinlenmesinden ve konuşulmasından,
- Ne giyeyim diye sorulmasından

nefret ediyorum. Evet sıralandığında bayağı nefret edilecek şey çıktı aslında, sevdiklerimizi mi yazsaydık acaba :) Ben de iş yerimden sevgili arkadaşlarım Hacer ve Tülay'ı ebeleyim bakayım. Ohhooo ben kaçtım bile....

You can leave a response, or trackback from your own site.

0 Response to "Yeni Bir Ebe-Sobe"

Yorum Gönder